Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gazipaşa İlçe Başkanı Numan Terzi, Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın 2 yıllık icraatlarını anlattığı kitapçığı değerlendirdi.
Hesap verebilirlik ve şeffaflık prensipleri gereğince, yapmış olduğu bu geri dönüş nedeniyle Başkan Yılmaz’ı tebrik ederek sözlerine başlayan Başkan Terzi; çiçek dikme, büfe açma, park yapma, nohut dikme, açık hava konserleri yapma, ağaç dikme, zaten öncesinde var olan alanların açılışını yapma, boya-badana yapma gibi büyük projelere imza atmasından dolayı da kendisine teşekkür etti.
“VİZYON NOKTASINDA SIKINTI VAR”
Yılmaz’ın ya belediyeciliğin ne olduğunu bilmediğini ya da hâlâ belediye başkanı olduğunun farkında olmadığını vurgulayan Terzi, kitapçıkta var olan hizmetlerin rutin bir belediye çalışması olduğunu söyledi. Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir belediyenin var olmasının temel nedeni, yukarıda bahsini ettiğimiz konuların çözüme kavuşturulması ve halkın daha huzurlu bir ortamda yaşamasını sağlamaktır. Yani rutinde yapılması gereken faaliyetleri 2 yıllık proje kitapçığında insanların önüne koyarak, ‘Çağdaş, üreten ve gelişen Gazipaşa’ başlığı altında sunumunu yapmak, vizyon noktasında bazı sıkıntıların olduğunu düşündürmektedir. Eğer üretken belediyecilikten bahsediyorsak, MHP’nin üretken belediyecilik anlayışını en iyi yansıtan ve hemen yanı başımızda bulunan Alanya Belediyesi’nin faaliyetlerine göz atmakta fayda var diye düşünüyorum. Çiçek üretmekten ziyade elektrik (GES) üreten; toprak yolların asfalt çalışmaları yerine teleferik projelerinden bahseden bir anlayışa, üretken belediyecilik anlayışı denilirken; aynı ifadeyi ilçemiz için kullanmak, Alanya Belediyesine haksızlık olur diye düşünüyorum. Sıcak asfalt için ‘lüks’ ifadesini kullanan Sayın Başkan’ın kitapçıkta yer alan hizmetleri büyük projeler olarak göstermesi de böyle düşününce, gayet normal. Lütfen! Sayın Başkan, insanların aklıyla dalga geçmeyelim!”
“TURİZM GELECEK ÖYLE Mİ?”
Kitapçıkta, dikkate değer tek hizmetin, ilk defa bir turizm bölgesinin 18. Madde imar uygulamasının tamamlanmış olduğunu belirten madde olduğunu söyleyen Terzi, eleştirilerini de peş peşe sıraladı. Terzi, “Turizm demişken; turizmin gelişimine oldukça açık bir konumda olmamıza rağmen, hala yerimizde sayıyor olmamız, akıl alır gibi değil. Turizm modeli konusunda Sayın Yılmaz ile aynı fikirde olmasak da Gazipaşa’ya turizmin gelmesi konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Sadece otel sahibinin değil; bütün Gazipaşa halkının yararlanabileceği bir turizm anlayışının hâkim olabilmesi için öncelikli olarak turizm alanlarımızın fiziki olarak şartlarının düzenlenmesi gerekmektedir. Gazipaşa Belediyesi bu konuda kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdi mi? İlgili kurum ve kuruluşlarla irtibat sağlandı mı? İlçemizde bulunan birbirinden kıymetli turizm alanları, Delik Deniz, Yalan Dünya Mağarası, Gazipaşa Kalesi, Bıçkıcı Manastırı, Adanda Kalesi, Doğanca Kalesi, Ilıca Kaplıcası, Bıçkıcı Köprüsü vb. bu haliyle, hangi turist kafilesinin ihtiyaçlarına cevap verecek? Yol yok, tuvalet yok, temizlik yok, gezilecek yerler çalı çırpı içerisinde, insanların rahatça gezebileceği bir ortam yok, yok, yok… Ama otel yapacağız ve turizm gelecek öyle mi?
“MUHTARLAR BAŞKA BELEDİYELERDEN MEDET UMUYOR”
Terzi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük projelerimizden bir diğeri de ilçe merkezinde sel sularının ıslah edilmesi ile alakalı. 3 bin metre yağmur suyu drenaj hattı yapmışız ama iki yıldır hala taşkınlara ve sel baskınlarına engel olamıyoruz. Demek ki 3 bin metre değil 6 bin metre drenaj hattı yapmamız gerekiyor ve bu sorun çözüldükten sonra o kitapçığa eklememiz gerekiyor. 2 senedir, esnaf, halk, herkes mağdur ama yapılan hizmet tamamlanmış ve sorun çözülmüş gibi lanse diliyor. Şehir merkezi sular altında kalırken turizmden bahsetmek de ayrı bir tartışma konusu. Ne yapacağız, gelen turistlere şehir merkezinde balık mı tutturacağız? Şehir merkezi bu durumdayken, mahalleler ise Allah’a emanet! Hangi mahallenin hangi sorunu çözüldü ya da seçim sonrasında hangi mahalleye gidilip sorunları dinlendi bilemiyorum. Mahalle muhtarlarımız, büz, beton, asfalt yaması gibi çeşitli ihtiyaçlarını çözebilmek için farklı belediye başkanlarıyla irtibat kurmanın telaşına düşmüşler, farkında mısınız?
“SADECE FESTİVALLE TARIMA DESTEK VERİLMEZ”
Tarım sektörüne festival yaparak destek vermişiz. Yüzde 70’inin tarımla geçimini sağladığı bir ilçede, tarım sektörüne sadece festival yapılarak destek verilmez! Yüksek maliyetli fidan alımı yapan çiftçilerimize, en azından çiçeklerin yanında avokado ve muz fidanları da üreterek, destek verebilseydik. Kooperatifler kurulmasının önünü açarak, ürettikleri malları daha fazla ücrete satabilmelerine ön ayak olabilseydik. Geçirilen kış mevsiminde seraları zarar gören vatandaşlarımız için nasıl bir destek verilebileceği noktasında proje çalışmaları yapabilseydik.
“BAŞKAN SINIFTA KALDI”
Sözün özüne geldiğimizde, geçirilen 2 yıllık süreçte Gazipaşa ne üreten ne de gelişen bir görüntü sergileyemedi. Yani Sayın Başkan kusura bakmasın ama belediyecilik anlamında sınıfta kaldı. Büyük beklentilerle geldi ama maalesef dağ fare doğurdu! Kendisine tavsiyelerde bulunmak ve katkı sunmak istesek de sadece biz istedik ya da önerdik diye yapmayacağını biliyoruz. Tuğra heykeli konusunda da aynı durumları yaşadık. Önerilerde bulunsak da kendileri ‘Sadece onlar istediği için yine de yapmayacağım!’ diye bir ifade kullandı. Oysa ki biz Gazipaşa mevzubahis olduğunda siz-biz ayrımına gitmeden, ilçemiz adına yapılması gereken her türlü olumlu projenin arkasında olmaya ve destek vermeye devam edeceğimizi her platformda dile getirmeye devam edeceğiz. Sayın Başkan da bizi yanıltır ve tavsiyelerimize kulak verirse, belki daha güzel işlerin altına imza atabiliriz.
“EN ÖNEMLİ PROJELERİ HALK SÜT VE SOSYAL BARIŞ”
Bazen, seçim öncesinde sadece iki konuda projesi olan bir Belediye Başkanı için çok mu fazla beklenti içerisine giriyoruz diye de düşünmüyor değilim. Sosyal barışı sağlamak ve halk süt projeleri ile seçime giden ve seçimi kazanan Sayın Başkan, yukarıda ifade ettiğimiz hususlar için ‘Ben böyle bir söz vermedim’ derse, kimsenin bir şey söylemeye hakkı yok açıkçası. Ama bugünün yarını var. ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ sözü gereği, halkımız iki gün sonra, 4 gün öncesinin hesabını sorar adama. O zaman iş işten geçmiş olur.”