Gazetemize hayatına dair özel açıklamalarda bulunan Gültekin, "Engel hiçbir zaman engel değildir" diyerek hayatla verdiği mücadeleyi, engelli olduktan sonra maddi ve manevi sıkıntılarını anlattı. Başarılı bir sporcu olan Gültekin, kendini ve ailesini anlattı. Okurken zaman zaman gözyaşlarınıza hakim olamayacağınız , iyi bir insan , iyi bir aile babası,; iyi bir sporcu olan Fatih Gültekin ,aşağıda kendisini anlatıyor:
Benim adım Fatih Gültekin .1986 yılında Gazipaşa? da doğdum .Dar gelirli ,fakir bir ailenin çocuğuyum. İlk okulu Burhan İlköğretim Okulunda ,liseyi Gazipaşa Lisesinde okudum. Çocukluk ve gençlik yıllarını çalışarak, okuyarak geçirdim Üniversiteyi okumak isterdim ama şartlar ve imkânlar izin vermedi?
2006 yılında askere gittim. 15 ay askerlik yaptım. Meslek olarak turizm otelcilik seçtim. Alanya?da birçok otelde çalıştım. Her işi yaptım. Garsonluk ,bulaşıkçılık, belboyluk; müdürlük.. Hayatım boyunca çalıştım.
26 Eylül 2011 bir yaz günüydü otelde çalışıyordum. Trafik kazası sonucu sol ayağımı kaybettim.
O günü şöyle anlatayım: Sabah saat 09. 30 gibi kaza yapmıştım. Ablam aramıştı saat 9 gibi , ablam Gazipaşa esnaflarındandır. Asiye Aslan ,Asya kuaförün sahibi . Ablam, hamile idi ,doğum yapacaktı :
-Fatih ne yapıyorsun, nasılsın ?-diye sordu .Doğum yapacağını, sezeryan olacağını hastaneye gittiğini söyledi. Ben de ona merak etmemesini ve yanında olacağımı söyledim.
İş yerimden izin aldım ve motorumla çıktım yola. Aydab eski yolu Üğrak mevkiine geldiğim zaman virajda kamyonla çarpıştım. Çarpışmadan önce kamyonu görmüştüm, yol gidişli dönüşlü ve virajlı olduğu için kamyonun benim yolumu işgal edebileceğini düşünmedim.Carpışma sonucu dengemi kaybettim ve yere düştüm.ilk başta korku ve panikle ne olduğunu anlayamadım .Birkaç dakika sonra müthiş bir acı hissettim. Bir anda kalp atışlarım değişmiş,hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Ayağımı kaldırıp baktığımda çarpmanın etkisi ile parçalanmış olduğunu gördüm. Çok kan akıyordu. Kan akışını durdurmam lâzımdı. Kemerimi çıkarıp ayağıma bağladım. O an beynim çok hızlı çalışıyordu her şeyi düşünüyordum, bi an hayatım filim şeridi gibi geçti gözümün önünden? Yardıma ihtiyacım vardı ama yoldan geçen arabalar bakıp geçiyordu. Bağırıp çağırıyordum, korkuyordum ;ölmek istemiyordum. Telefonumu çıkardım, ambulansı aramak istedim ama ambulansın numarası gelmedi aklıma .155?i aradım .Sakin olmam gerektiğini ve ambulans göndereceklerini ,söylediler. Sonra abimi aradım. Abim ,benim şaka yaptığımı sandı. ?Dalga geçme,benim işim var! ?dedi telefonu kapatmamı söyledi.Kazanın şokuyla, ben de küfür edip öldüğüm zaman şaka yapmayı görürsün ,deyip kapattım.Telefonu bıraktım . Kimse durmayınca o halde kalkıp araç durdurma ya çalıştım ,hatta bir taksiye yumruk attığımı hatırlıyorum. Sonra yere oturup beklemeye başladım. Çaresizlik çok kötü bir şey, umutsuzluğa kapılmıştım çok kan kaybetmiştim, ölecem herhalde, diye düşünürken bir adam geldi yanıma:? Sana ne oldu ??diye sordu .Kamyonun çarptığını söyledim ..?Merak etme seni kurtaracaz seni !?dedi. Araçların çoğu durmaya başladı. Beni bi pikaba koydular.pikapın şoförü ,beni Gazipaşa Devlet hastanesine götüreceğini söyledi .Bilincim açıktı,beni Alanya?ya götürmesini söyledim .Araç şoförü de ısrar ediyordu:?Hayır ,sana ilk müdahaleyi Gazipaşa?da yapsınlar .?dedi?Bu arada ben ablamı düşünüyorum ..Gazipaşa Devlet Hastanesinde doğum yapacak.. Bütün ailem orda ,beni bu halde görmeseler diye düşünüyorum.Neyse az ilerde ambulans vardı. Beni ambulansa teslim etmesini söyledim şoföre, ambulansın yanında durduk. 112 acil servis çalışanları ilk müdahaleyi yaptı. Onlara da kendimi iyi hissettiğimi ve beni Alanya?ya götürmelerini söyledim. Alanya Başkent Hastanesinde yapıldı bütün ameliyatlarım. Hasteneye ilk geldiğimde, bayılmak üzereydim gözlerim istemsiz kapanıyordu. Beni uyutacaklarını söylediler. En son hatırladığım şey buydu. Tekrar gözümü açtığımda, başımda eniştem ve abim vardı. En son abimle konuştuğumda ona küfür etmiştim. Bana kızacağını düşünüyorum ama onun yüzünde korku ve endişe vardı. Bana:?Merak etme her şey düzelecek ,ne gerekiyorsa yapacağız ?dedi. O an ,kaza anı geldi aklıma, ayağım parçalanmış neden kızsın adam dedim kendime? ilk başta her şey çok güzeldi,iyileşiyordum .İlk ameliyat başarılı olmuştu iyileşecektim. Ama sonra ne olduğunu anlamadim 5. gün sabah nefes almak ta zorlanıyordum. Tekrar yoğun bakıma aldılar. Gittikçe artan bi nefes darlığı hali vardı. Çektiğim acı ayağımı unutturmuştu. Allah kimseyi boğularak öldürmesin. 7, 8 saat o şekilde bir maske ile oksijen verdiler. O saatler hayatımın en uzun saatleri idi. Bi ara pencereyi açıp aşağı atlamayı bile düşündüm. Denedim de ama pencereler kilitliydi. En son hatırladığım, hemşirenin elini tutup ,yardım et !dediğimde , hemşirenin çığlık atarak, yardım edin hastayı kaybediyoruz! Bağırmasını hayâl meyâl hatırlıyorum? On gün uyumuşum. O arada ayağım kesilmiş. Eğer kesilmese ölecekmişim. 36 ünite kan vermişler. 5 kere diyalize sokmuşlar?
Uyandığımda hiçbir şeyin farkında değildim. Hareket bile edemiyorum. Ayağım var gibi yok gibi bilemedim. Doktor geldi anlatmaya başla ,ben yüz ifadesinden anlamıştım. Ayağım yoktu. Yüzümü pencereye döndüm. Boğazıma bir şeyler düğümlendi. Hiç bir şey düşünemiyordum. Hayatımda kendimi hiç bu kadar çaresiz ve kötü hissetmemiştim. Allah, kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Hiç kimse de böyle bir şey yaşamak istemez. Bu günlere gelmemde en büyük emeği olan ailem arkadaşlarım eşim dostum hepsine teşekkür ederim. Onlar da benimle birlikte bu acıyı yaşadılar. Allah onları başımdan eksik etmesin.. Onca acıdan sonra sora iyileşme süreci başladı. Benim ikinci hayatım. Da böylece şekillenmeye başladı.Bütün her şeyi yeniden öğrendim yürümeyi ,koşmayı araba sürmeyi daha bir çok şeyi... İlk dört ay çok kötü geçti hiç evden çıkmadım diyebilirim. Çok nadir. Bi ara annem- lere kimseyi görmek istemediğimi söylediğimi hatırlıyorum. 4 ay sonra protez ayak takma zamanı gelmişti. Çok heyecanlıydım, tekrar iki ayağımın üzerine basacaktım. Antalya?da ,Akdeniz Medikal var. Ramazan Usta, benim protezlerimi o yapıyor.? Merak etme, senin hiç bir şeyin yok kimse ayağının olmadığını bilemez ?dedi. Sevindim. Ama protez yapılınca hayal kırıklığına uğradım. Yürüyemiyordum. Yanımda ailem ve kuzenlerim vardı. Deniz kenarında oturduk. Beni yalnız bırakmalarını söyledim ağladım ve dua ettim:? yardım et Allahım sabır ver ?diye. Eve geldik ilk gün 10 adım bile atamadım. Ablam, bana çok güzel bir konuşma yaptı, bana o akşam sabırlı olmam gerektiğini ve başarabileceğimi anlattı bana sağ olsun. Ablamın bana olan inancını görünce hırslandım. İlk gün on adım sonra yirmi adım, derken bir yıl sonra artık saatlerce yürüyebiliyordum.. Kendimi daha iyi hissediyordum. Proteze alışmıştım biraz. Abdullah diye bir arkadaşım. Ali Oğuz abi ile tanıştırdı beni. Onun petrol istasyonunda kasiyer olarak çalışmaya başladım. Bir bucuk sene çalıştım orda?
Bir gün bi adam geldi. İş yerime. Müftülük?te memurmuş. Adımı sordu ,futbol oynamayı taklif etti. Şardım :?Benim bir ayağım yok!? dedim. ?Tamam biliyorum ?dedi. Dalga geçiyor herhalde dedim. Kendi kendime..Nasıl olacak bu iş ,dedim .O da :?Ampute diye bir futbol oyunu duydun mu?? dedi . Gerçekten de bilmiyordum..Anlattı biraz ayağını gösterdi. Benim gibi protez kullanıyordu. İnternette araştırdım adam doğru söylüyordu. Ampute futbol vardı. Süper lig, birinci ligİ varDI. Antalya?nın da bşr takımı vardı. Çok hoşuma gitmişti. Bir gün antremanını izledim.? Yaparım ben bu işi!? dedim. Başladım ilk gün ?kanadyen ?dediğimiz koltuk deyneklerinin üzerinde duramadım ,yürüyemiyorum topa vurmayı bırak, İlk protezi takınca da böyle olmuştu. O geldi aklıma. Çoşkun abimden Allah razı olsun çok destek oldu. Başladık. Gece gündüz çalışıyorum, başaracaktı bu işi. Bu arada annem de?Oğlum , bi ayağın var boş ver topu? diyor. Haklı olarak korkuyordu annem. 3 ay içinde baya bi geliştirdim kendimi ..Antalya ?ya gittim, kulüp başkanıyla tanıştım. Bu gün futbol oynuyorsam o kadının sayesindedir. Seval Yasak Dizerkonca ,şu an Antalya ticaret il Müdürüdür kendisi .Maddî,manevî en büyük destekçim oldu kendisi ..B işi çok sevmiştim ,çalıştım. Altı ayda takımın as oyuncusu oldum. Hocam Tahir Güven, gerçekten güvendi bana .Şu an takımın en iyi oyucuları arasındayım diyebilirim.
Futbol, benim hayatımı çok başka bir yerlere taşıdı. Kazadan sonra bir daha oynayamam dediğim ampute futbol sayesinde çok güzel anılar biriktirdim 6 senedir oynuyorum. Bir çok yeni insan tanıdım. Türkiye`de gezmediğim il kalmadı. Kendi imkanlarımla kalamayacağım oteller de kamp yapma fırsatı buldum. Millî sporcu oldum 2014 yılında Meksika?da dünya şampiyonasına katıldım. Bu süreçte çok sıkıntılar da çektim. Ekonomik olarak, manevÎ olarak bana destek olan Ramazan Yıldırım (Yanık)Hüseyin Durusoy, Ayhan Sözen abilerime çok teşekkür ederim. Allah razı olsun onlardan?Her şey güzel olmaya başlamıştı. Şu anki hayatımı aileme arkadaşlarım ve futbola borçluyum diyebilirim.
Eşimle de bi arkadaşım sayesinde tanıştım. Eşimi çok güzel anlatmıştı arkadaşım. Teşekkür ederim az bile anlatmış. Bana inandı güvendi, hatta benim için mücadele bile etti. Kayınpederim, bana ön yargılı davranmıştı. Anlayabiliyorum onu çünkü, herkes çocuğunun iyi bir insan olmasını ve iyi bir insan ile evlenmesini ister. O benim engelli olduğumu düşünmüştü. Ama ben engelli değildim. Ayağım eksikti ve benim hayata dair yapabileceğim şeylerin hiçbirisine engel olamadı bu eksiklik. Bana inanan eşime, çocuklarımın annesinden Allah razı olsun iyi ki var. Bir kızımız var, bir de oğlumuz olacak inşallah.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Hiçbir insan engelli olmak istemez. Bu kendi elinde olan bir şey değildir. Kimse kolunu gözünü bacağını vs bi parçasını kaybetmek istemez. Ben de istemedim ama bir ayağım yok fakat kendimi engelli olarak görmüyorum. Benim gibi olan arkadaşlarım, engeller beynimizdedir. Engelleri bir köşeye koyup hayatı yaşamaya devam etmeliyiz, mutlaka spor yapmalısınız. Bol bol okumalısınız.. Hiç bir engel ,engel değildir, kendinize İnanın..? dedi.