Antalya’nın tarihi Kaleiçi surları, ciddi bir çökme tehlikesi ile karşı karşıya. Surlarda gözle görülür şekilde oluşan derin çatlaklar ve yarıklar, yalnızca bu tarihi yapıyı değil, çevresindeki işletmeleri, binaları ve bölgeden geçen insanları da tehdit ediyor. Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karancı, surların acil müdahale gerektirdiğini belirterek, "Şu anda büyük bir risk söz konusu. Gerekli önlemler alınmazsa ciddi bir felaket yaşanabilir" dedi.
Yağmurlar ve Yapılaşma Riski Artırıyor
Son yıllarda şiddetli yağışların etkisiyle Kaleiçi surlarında meydana gelen yıkıntılar, bölgedeki tehlikeyi daha da artırdı. Geçtiğimiz yıl yaşanan yoğun yağışlar, surlarda çöküntüler oluşturmuş ve bir işletmenin altında büyük bir boşluk meydana gelmesine neden olmuştu. Bu durum, bölgedeki yapıların ve insanların güvenliği açısından endişe verici bir boyuta ulaştı.
Başkan Mustafa Karancı, yaşanan gelişmelerin sürpriz olmadığını vurgulayarak, "Falezlerin yapısı gereği, zaman içinde hareket etmeye devam ettiğini biliyoruz. Ancak kontrolsüz yapılaşma ve doğal drenaj sistemlerinin bozulması, bu süreci hızlandırıyor. Eskiden yağmur sularını doğrudan denize ulaştıran su yolları vardı, ancak şimdi bunlar kapatıldığı için sular kendine yeni yollar buluyor ve bu da tahribatı artırıyor" dedi.
Tarihi Yapılar İçin Büyük Tehdit
Uzmanlar, surlardaki çatlakların zamanla daha da büyüyebileceğini ve özellikle şiddetli yağmurlar ile depremlerin bu süreci hızlandıracağını belirtiyor. Karancı, "İklim değişikliği nedeniyle artık kısa sürede aşırı miktarda yağış düşüyor. Bu da surların ve falezlerin daha hızlı aşınmasına yol açıyor. Eğer acil önlem alınmazsa, bu yapılar tamamen çökmeye başlayabilir" diye konuştu.
"Falezler ve Surlar Koruma Altına Alınmalı"
Kaleiçi surları ve falezlerin Antalya’nın en önemli tarihi ve doğal miraslarından biri olduğunu belirten Karancı, bölgenin korunması gerektiğini vurguladı. "Kaçak yapılaşma kesinlikle durdurulmalı ve mevcut yapı yükü azaltılmalı. Ayrıca falezlere zarar veren yapısal müdahaleler son bulmalı" dedi.
Uzmanlar, falezlerin her yıl yaklaşık bir santimetre güneye doğru hareket ettiğini ve aşırı yük binmesi halinde bu oranın daha da artacağını belirtiyor. Karancı, bölgenin kesin korunacak alan statüsüne alınması gerektiğini belirterek, "Bu alan rant amaçlı değil, gerçek bir kentsel dönüşüm anlayışıyla korunmalı. Antalya’nın 5 milyon yıllık jeolojik mirasını kaybetmemek için yetkililerin acilen harekete geçmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Yetkililere Çağrı: Acil Önlem Alınmalı
Jeoteknik takip ve izleme çalışmalarının yapılmadığını belirten Karancı, yetkililere çağrıda bulunarak, "Falezlerin üzerindeki yapılaşma derhal sonlandırılmalı ve bölge gerçek anlamda korunmalı. Bu tehlike uzun zamandır biliniyor, artık somut adımlar atılmalı" dedi.
Kaleiçi Surları
Antalya’nın en önemli tarihi yapılarından biri olan Kaleiçi surları, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin ortak mirasıdır. At nalı şeklindeki iç ve dış surlarla çevrili Kaleiçi’nde, surların 80 burcu bulunuyor. İçinde kiremit çatılı yaklaşık 3 bin evin bulunduğu bu bölge, hem tarihi dokusuyla hem de turistik önemiyle korunması gereken en değerli alanlardan biri olarak öne çıkıyor.