Tan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Tarihimizde millet olarak hep çetin mücadeleler içinde yer aldık. Bu toprakları vatan yapmak, vatan olarak kalmasını sağlamak, işgalcilerin kökünü kazımak, emperyalizmin dişlerini kırmak hiç kolay olmadı. Türk milleti Çanakkale Savaşlarında Kurtuluş Savaşı’nda ve daha nice savaşlarda cesareti ile yedi düvele meydan okudu, büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde işgalcileri yurdumuzdan temizledi.
Bu milletin bağımsızlığına düşkün, cesareti ile dağları bile titreten evlatları kara, tipiye, yokluğa, yoksulluğa aldırmadı, aydınlık günleri hayal ederek, bağımsızlığımızı kazanmak için onurluca, tüm benliğiyle, ruhuyla mücadele etti. 23 Nisan 1920 de mübarek Cuma günü dualarla açılan TBMM Türk Milleti’nin kalbinin attığı merkez haline gelmişti. Aslında o merkez zamanla tüm mazlum milletlerin umudu haline gelecektir. Gazi Meclisimizin Büyük Türk Milletinden aldığı güçle ortaya koyduğu mücadele ve kurmay heyetiyle Başkomutan Mutafa Kemal’in liderliğinde kazanılan kesin Türk zaferi mazlum milletlere umut ışığı olmuştur.
Bugün Doğu Türkistan’da Çin zulmü kol gezerken ailelerinden zorla koparılan çocuklar, Kırımda, Ukrayna da bombalar altında can veren çocuklar, Afrika da sömürgecilerin kanlı gölgesinde açlığa mahkum edilmiş çocuklar, Akdeniz de lastik botlarda boğulan çocuklar, gencecik yaşta öğretmenleri şehit edilerek şefkate ve sevgiye hasret bırakılan çocuklar, ülkemizin sınır boylarında vatanımızı canı pahasına koruyan babasını ziyarete giderken kahpe tuzaklarla şehit edilen çocukların olduğu dünyada gözümüzün nuru çocukların gözünden yaş eksilmezken dünyada huzur beklemek beyhude bir çabadır. Unutulmasın ki çocukları ağlayan milletlerin geleceği gülmez.
Bu sebeple istismara ve şiddete uğrayan çocuklar, çocukluğu elinden alınmış çocuklar, açlık ve yoksullukla boğuşan çocuklar, teröre maşa yapılan çocuklar, en temel hak olan eğitim hakkından mahrum edilmiş çocuklar, çocuk gelinler… İşte tüm bunlar biz yetişkinleri düşündürmeli ve tedbir almaya yöneltmelidir. Hayatları örselenmiş, hayalleri çalınmış, yalnızlaştırılmış, eğitimsiz bırakılmış çocuklarla ne Türkiye Cumhuriyeti’ni yükseltip, sürdürebiliriz ne de yarınlara umutla bakılmasını sağlayabiliriz.
Çocuklarımız geleceğimizdir diyorsak, mutsuz çocuklarla sağlıklı nesiller yetiştiremeyeceğimizin bilincindeysek, bilimin ve aklın aydınlığında yürüyen çocuklar yetiştirmeyi hedefliyorsak, vatanını seven, ülkesinin bölünmez bütünlüğünü her şeyden önde tutan, bayrağına tutkun olan, Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlığa yürüyen nesiller istiyorsak, çocuklarımıza yatırım yapmaktan, onların derdini derdimiz olarak görmekten kaçınmayacağız. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Büyük Önder’in çocuklarımıza ve tüm dünya çocuklarına armağan etmesini iyi anlamalıyız.
Bu vesileyle TBMM’nin açılışının 102. yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor; Ulu Önder Atatürk, silah arkadaşları ve bu vatanı bizlere kazandıran aziz şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad olsun” dedi.
