Esenpınar, eski adıyla Gevenes, Torosların eteğine kurulmuş, Doğanca , Akoluk, Üçkonak, Çığlık köyleri ile komşu. İlçe merkezine 33 km uzakta tarımla geçinen bir köydür. Esenpınar Köyü?nün en belirgin özeliklerinden birisi de yüksek tahsil oranının oldukça yüksek olmasıdır. Köydeki birkaç kişi de olaylara bakış açıları ve kıvrak zekalarıyla yaşayan Nasreddin Hoca gibidirler. Bunlardan birisi de Ali DEMİR?dir. Gualeel Sülalesi?ndendir.
Ali DEMİR?in oğlu üniversiteyi kazanmıştır. Bu durum,Ali DEMİR?i oldukça mutlu etmekte, köyde gururla dolaşmaktadır. Oğlu, üniversiteye gideli birkaç ay olmuş, evlât hasreti , hem Ali Demir?de hem de sevgili eşinde gün geçtikçe artmaktadır ?Ali DEMİR, oğlunu ziyaret eder. Oğlu, arkadaşlarıyla bir ev tutmuş, birlikte kalmaktadırlar. Ali DEMİR de bu eve misafirdir. Çocuklar ders çalışırken Ali DEMİR, merakla evi dolaşmaya başlar, sağa sola bakarken eline bir fotoğraf albümü geçer, merakla karıştırmaya başlar, fotoğrafların birisinde oğlunu bira içerken görür. Oğlu onun gözünde o daha çocuktur. İçki içmesine gönlü razı olmamıştır. Aniden oğluna döner:
-Ülen efe, bakıyorun, bira içmee de alışmışsın.
Oğlan, biraz kızarıp bozararak cevabı yapıştırır, A boba, ne den sen a yeeen !Gönderdiin parayla anca bira alabiliyorun. Sen çok mangır gönderdin de ben viski içmedim mi?, diye söylenir.
Ali DEMİR, gayet mahçup,iki eli başında ,öne eğilmiş , kısık bir sesle:?Haklısın çocuum!? der.
Şenol ŞEN
Eğitimci-Yazar