Gazetecilik mesleğini öyle ya da böyle yapan, mesleğinin hakkını versin ya da vermesin meslektaşlarımla ilgili yazılar yazmaktan hiç hoşlanmıyorum. Okuyucuların da bu tür yazılarından çok kısa sürede sıkıldığını ve dikkate almadığını da 20 yıla yaklaşan meslek hayatımda tecrübe etmiş biriyim. Ancak bazı durumlarda cevap vermemek kendisini dev aynasında görenleri daha da cesaretlendirdiği için okuyucularımdan şimdiden özür dileyerek bu yazıyı yazmak zorunda olduğumu belirtmek istiyorum.
Gazetecilerin hepsi aynı görüşte olmayabilir. Normal olan da budur aslında. Bunun neticesinde katılmadığınız, beğenmediğiniz haberleri meslektaşlarınız yapabilir. Burada tartışılması gereken konu haberin kendisidir, haberi yapan değil. Haber asılsızsa, ayakları yere basmıyorsa en fazla karşı tezlerinizi ortaya koyar karşı haberinizi yaparsınız. Bunu da etik kurallar içerisinde, habercilik geleneğine bağlı kalarak yapmanız gerekir.
Ne yazık ki ilçemizde görev yapan bazı gazeteciler, kaynaklarını eleştiren bir haberle karşılaştıkları zaman-kesinlikle yalakalık yapmak, kaynağın gözüne girmek, daha fazla nemalanmak gibi bir düşünceyle değil, tamamen habercilik içgüdüsüyle-niyet okumaya başlıyorlar. Haberin doğru olup olmadığı bunlar için sorun değil, şahsi kinleri sonucu sınırlı dağarcıklarında ürettikleri çamuru sana yapıştırıp, kendi akranlarıyla oturdukları köşeden ağlanacak hallerine kıs kıs gülüyorlar.
Malumunuz ?Zeytinada?nın Yamasını Alanya Belediyesi Verdi? başlıklı haberimizin yankıları sürüyor. Haberin muhataplarının bile inkar edemediği bu olayı dün kendince kaleme alan bir arkadaş şahsıma yönelik göndermelerde bulunmuş.
Alanya?da ara sıra çıkan bir derginin dağıtıcılığını yaparken tanıştığım bu arkadaş, şuan gazetecilik mesleğini icra ettiği kuruma benim öneri ve tavsiyem, dönemin belediye başkanı Sayın Dr. Adil Çelik?in referansıyla, yanlış değilsem 2017 veya 2018 yılında başladı. Elinden tutup habere götürdüğüm, haberlerini yazıp, montajlarını yaptığım, bilgisayarımda açık duran mailinden haberlerini kurumuna gönderdiğim günler daha dün gibi aklımda. Yazısını görünce ?Yazı yazmaya da başlamış iki gözümün çiçeği? demekten kendimi alamadım doğrusu. Yazıyı görünce gururlanır gibi oldum ama içeriğini okuyunca da ?Nerede yanlış yaptık?? sorusu aklımdan gitmedi.
Çiçeği burnunda meslektaşım yazısında şahsımla ilgili ?Soda iç geçer, parke fabrikasında daha başarılı olur, belediyede kendi işlerini yapıyordu? gibi göndermelerde bulunmuş.
İmla hataları, cümle düşüklükleri ve mantık tutarsızlıkları nedeniyle anlamakta zorlandığım yazısının içeriğine pek değinmek istemiyorum. Rahmetli Uğur Mumcu?nun ?Bilgisi yok ama fikri var? dediği türden bir meslektaşım olduğu için kendisini ve yazısını çok da ciddiye almıyorum açıkçası (bir de ?VEFA? yoksunluğunu eklemek lazım tabi). Bu yazı vesilesiyle çiçeği burnunda meslektaşıma bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
Sevgili meslektaşım; ekonomik ve saygınlık gibi bazı konularda endişe içine girmiş olabilirsin. Bazı kaynaklardan beslenmek istemeni, onlara yakın olmak istemeni anlayışla karşılarım ancak bunu yaparken meslek büyüklerini kaybetmene gerek yok. Git adam gibi ses kaydını aç, kaynağın sana açıklama yapsın. Sen de haberine kısa bir başlık ekle, aç tırnağı, kaynağının ifadelerini noktası virgülüne yaz. Kapa tırnağı, ?dedi? de, ver yayına gitsin. O zaman açıklama, yapan kişiyi bağlar. Ha kaynağın ?ben elimi bulaştırmayım, sen benim görüşlerimi kendi görüşün gibi yaz? dediyse orasını bilmem. O aranızdaki anlaşamaya bağlı.
Diğer bir konu üst liglerde top koşturmak istiyorsan alt liglerde çok çalışacaksın, emek vereceksin. Emeğin mutlaka değerini bulur, bunu merak etme. İlçemizin tanınmış Facebook fenomeni (!) ile yapmış olduğun işbirliğini görünce ligini bulduğunu düşünmüş ve yalnız olmadığın için sevinmiştim. Oradan buraya sıçramaya çalışman çok gerçekçi olmamış, 3-5 sene daha o ligde top koştursan iyi olur.
Soda mevzusuna gelince, diyetisyen günde 2 sade soda önerdi, içmeye gayret ediyorum. Tavsiyen için teşekkürler. Benim de sana acizane tavsiyem içtiğin sarı suyu azaltırsan sağlığın için iyi olur. Bu sıvı zamanla insanın idrak yollarını tıkar, okuduğunu anlamaz hale gelirsin.
Son olarak yayın yaptığın sitenin okuyucu rakamlarıyla oynayıp okuyucularını enayi yerine koyma. Uluslararası pek çok şirket sitelerin okunma oranlarını bir tık?ta veriyor. Okuma oranların dikkatimi çekti ve bir yoklayayım dedim. Ne görsem beğenirsin: ?NO DATA.?
Seni mesleğe başlatan, pek çok alanda sana destek olan biri olarak kapım sana her zaman açık, sağında solunda konuşanları bırak. Sormak istediğin, öğrenmek istediğin bir şey olursa, ne zaman istersen beni arayabilir, ofisime gelebilirsin. Böyle okuyucuların zamanını almak yerine özelden görüşerek de bazı konuları çözüme kavuşturabiliriz. Yoğun bir iş temposunda çalışıyorum, inşallah hakkında yazdığım son yazı olur bu. Sevgilerimle?
Allah?a emanet olun?