Kıymetli Hemşehrilerim. İlk yazım ile sizlere heyecanlı bir merhaba diyorum. Önümüzdeki süreçte yayınlayacağımız köşe yazılarımda gündemi “Tarafsız” değil “Bağımsız” bir şekilde ele alacağım. Ve fikirlerimi sizlerin değerlendirmelerine sunacağım. Hem gazetecilik hem de hizmet sektöründe oturmuş bir yanlış algı var; “Tarafsızlık”. Bir gazeteci ahlaklı bir gazetecilik yapmak istiyor ise “Taraf” olmak zorundadır. Yolsuzluk yapan bir kamu görevlisine karşı halkının tarafında durmalıdır. Ahlaksızlık yapan bir öğretmene karşı Öğrencinin tarafında durmalıdır. Bozuk mal satan bir esnafa karşı müşterinin tarafında durmak zorundadır. Gazeteci eğer “Tarafsız” olduğunu iddia ediyor ise “Bağımsız” değildir, satın alınabilir ve alınmıştır. Bu sebeple gazetecilik ahlakı “bağımsız” olmayı gerektirmektedir. Basın kimsenin maşası değildir. Kimsenin namlusunda mermi değildir. Ve bizler ekip olarak Efendimizin “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır” düsturunu mesleki kutbumuz olarak belirledik. Ve Gazipaşa’mız için bağımsız mücadele eden bu kervanda artık “Bizde Varız” dedik. Haklının hakkını koruma mücadelemiz kaldığı yerden devam ediyor. Bu konuda haksızlığa uğrayan veya şahit olan, sesini duyuramayan, korkutulan, sindirilen hak sahiplerini bizimle irtibat kurmaya davet diyoruz. Basın ahlaki gereği kaynaklarımızı açıklamak zorunda değiliz. Haklı mücadelenizin getireceği bütün olumsuzlukları biz göğüslemeye hazırız. Korkmayın, geri durmayın.
Gelecek yazılarımızda hem genel hem yerel siyaset üzerine fikirlerimizi beyan edeceğiz. Şimdilik hoşçakalın.