Ahmet Mervan Taş


KÜNEFECİLERİN İTİBARI!!!

Dün akşam iftarımızı yapmış, bir keyif çayı içmeye niyetlenmiştik ki; çalan telefon keyfimizi kaçırdı: Deniz yolunda bir işletme önünde polis araçlarının bulunduğu, cam çerçevenin yere indiği yönünde bir okurumuzdan ihbar geldi.


Çayımızdan son yudumu aldıktan sonra “Bismillah” diyerek çıktık yola. Aynı ihbarı alan Anadolu Ajansı muhabiri Yunus Uğur ile birlikte bahsi geçen noktaya doğru hareket ettik. Olay yerine biraz geç gittiğimiz için rotamızı hastaneye çevirdik. Hastaneye geldiğimizde olayın basit bir kavga olduğunu, yaralamanın söz konusu olmadığını, olayın “mala zarar” şeklinde gerçekleştiği bilgisine ulaştık.

Her ihtimale karşın hastane önünden birkaç kare fotoğraf alıp tam dönmek üzereyken habere konu olan skandal gerçekle tanıştık. Meğer bizim bahse konu künefeci şahsın Covid testi pozitif çıkmış ama bu muhterem karantinaya girmeyi kabul etmemiş. Milletin iftar yaptığı saatte bir güzel kafayı da çekmiş, 0,50 promil sınırını 4.5 kat aşarak 2.15 promil alkollü kıvama gelmiş. Bu da yetmemiş, gideyim ortağı olduğum işyerinde ortalığı karıştırayım demiş ve camı çerçeveyi aşağı indirmiş. Bunun üzerine olay yerine gelen polisler bu muhterem şahsı alarak sağlık kontrolü için hastaneye getirmiş. Covid testi bir kez daha pozitif çıkan bu muhterem, sonuçlar çıkıncaya kadar polisin tüm uyarılarına rağmen kah maskeli, kah maskesiz onlarca kişiyle temasa geçmiş, Emniyet Müdürü’nü kastederek “Kamil’i buraya çağırın” diyerek naralar atmış ve finali polisin yüzüne tükürerek yapmış. Tabi bunu tarihe geçen bir nasihatle de süslemiş: “Korkuyor musun? Korkma oğlum, yalnız Allah’tan kork.”

Gazeteci olarak şahit olduğumuz bu vakayı, videolar ve fotoğraflarla destekleyerek haber yaptık. Haberimiz yerel ve ulusal birçok haber kuruluşunda yer aldı. Bizler, topluma ve polisimize yapılan bu ahlaksızlığı, ibret-i alem için gündeme getirmenin hazını yaşarken, haberimizin yer aldığı gazipasahaber.com adlı, Gazipaşa’nın en çok takip edilen haber sitesinin Facebook sayfasında karşılaştığımız yorumlar ve iddialar ise bizleri adeta şoke etti. Hakaretler, beddualar, tehditler havada uçuştu.

Organize bir şekilde üzerimize yapılan saldırıda, yok bir işletmenin itibarıyla oynamışız, yok bu muhteremlerle bizim husumetimiz varmış, yok olayı gerçekleştiren muhteremin söz konusu işletmeyle bir ortaklığı yokmuş, yok şahsımı dava edeceklermiş, vs. vs.

Kimse, “Bu çok muhterem şahıs Covid değil, Covid ama karantinadan kaçmadı, kaçtı ama işyerinde ortalığı birbirine katmadı, kattı ama alkollü değildi, alkollü ve Covidliydi ama hastanede kimseyle temasa girmedi, girdi ama maskesini hiç çıkarmadı, çıkardı ama polisin yüzüne tükürmedi diyemiyor. Çünkü bunun ulusal birçok kanalda da yayınlandığı üzere görüntü kayıtları mevcut. Ayrıca hastane ve emniyet personelinden onlarca kişi bu olaya şahit oldu. Özellikle elinde dezenfektan ile bu şahsın arkasında dolaşıp, dokunduğu her yeri dezenfekte eden hastane çalışanının gayreti görülmeye değerdi.

Tüm bunlar ortadayken halen daha işletmesinin itibarını –ki haberde işletme adı kullanılmamıştır-düşünen bu çok muhterem ortaklar ve taraftarlarına şunu açık yüreklilikle ve her ne pahasına olursa olsun söylemek istiyorum: Yerin dibine girsin sizin işletmenizin itibarı. Covid virüsü bulaştıracağınız bir polisin, hastane görevlisinin veya vatandaşın ölümü halinde, o aileye düşecek ateşin yanında senin itibarın yerin dibine batsın. Çıkıp insanlardan özür dileyeceğiniz yerde, yalanla, iftirayla, tehditle bu olayı örtbas edemezsiniz. “Ahmet Mervan Taş’ın bizimle husumeti vardı” diyerek de bu olaydan sıyrılamazsınız. Asıl sizin benimle bir husumetiniz var ki; bu ay gibi gerçek olan haberden yüzünüz kızaracağı yerde, halen tehditler savurup farklı anlamlar çıkarmaya çalışıyorsunuz.

Bu süreçte İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün de üzerine düşen görevler olduğuna inanıyorum. Bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için bu şahıstan davacı olunması en başta yapılması gereken harekettir. Bu konuda da pazartesi gününden itibaren ilgili makamlarca görüşüp şahsi olarak şikayetimi de yine ilgili makamlara ileteceğimin bilinmesini isterim.

Ha bu arada; her ne kadar çok bi önemi yoksa da Covidli künefecinin, ortakları olmadığını söyleyen kardeşlerin defalarca kez basın önünde ortaklıklarını beyan ettikleri elimizdeki haberlerde mevcuttur. Yeri geldiğinde bunları da belgeleriyle sunarız.

Bir zatın şu güzel sözüyle sözlerime son veriyorum: “Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.”

Allah’a emanet olun…